2 Ekim 2011 Pazar

İtalyada ilk gün volume 1

Havaalanına indiğimde, söylenenin tam aksi bir hava karşılıyor beni! Gunes olabildigince sicakligi ile etrafı kavururken, insanlar giydikleri tişörtlere rağmen terliyorlar. Etraf capcanli, kisa merhaba demesi gereken italya, sanki yazi yasiyordu. Sıcak basıma vurmuş olacak ki, bende diğer insanlar gibi havaalanından kent merkeine gitmeye yarayan 2 Euro'luk otobüs biletlerinden aldım. Tabii yaptıgım hatayı hemen fark ettim, N'oluyoruz hacı, hani günde sadece 1 Euro harcayacaktim? Kismen telafi ebilmek icin hemen gerekli tedbirleri aldım ve bu bileti kullanmadan, çaktırmadan otobuse binmeyi başardım. Zaten İtalya'da otobüslere bilet kullanmadan bindiğinizde size genelde bir şey denmiyor. Yani yaptıgım çok da mucizevi, sasilacak bir sey degil.


Otobus Bergamo tren istasyonu yakınlarından gecerken, tabelasında İstanbul sözcüğünü gördüğüm bir donerci dikkatimi çekiyor; buraya girdim ve etrafa bakinmaya başladım. Metal dinledigi anlasilan, burundan kulağa, dile kadar her yeri piersingli bir kaç delikanlı ve onlarla ayni mekanda bulunmasina hayli sasirdigim, bizdeki apacilerin İtalyan versiyonlarının olduğu bu donerci, bana hayli itici ve bir o kadar da kozmopolit gorundu. Ustayla tanıştım. Dört kuzen birlikte acmışlar, KahramanMaras'lilarmis. Ustaya çantamı varsa depolarına bırakıp birakamayacagimi sordum. Sag olsun kabul etti ve yer gösterdi. Bende güneşli bir 1 ekim gunu, öğleden sonra Bergamo da, hayli keyif aldığım ve hayatta kalabilmem için özel bir gorevi de icinde barındıran gezime basliyorum. Bu gorev, kamp ocağım için butan propan kartuş bulmak, ayrıca gece uyuyabilecegim güvenli bir alanı tespit etmek gibi hayli zaruri iki parcadan oluşuyor!


Macera başlıyor. Fotograf makinası, pasaport, İtalyanca sözlük gibi eşyalarla doldurdugum Lovepro PhotoRunner100 model çantayla yolllardayim. Bu çanta hem bele takilabiliyor hemde askı aparati ile omuza asilabiliyor. Böyle uzun bir tura, özellikle buna benzer cok fonksiyonlu, dahasinbirden fazla sekilde takilabilme seçeneği sunan bir çantayla çıkmak hayli önem arz ediyor. Yeri geliyor bu çanta ile bütün bir gün yürüdüğünüz oluyor, belinizde dururken bir noktadan sonra ragatsiz etmeye baslayan cantayi basit bir el hareketiyle omzunuza asabilmelisiniz. Ayrıca fazla ugrasmadan içindekilere ulaşabileceğiniz kullanışlı bir tasarımı da sahip olması şart!


Cantam guzel, Bergamo sokaklari da canli :) gelgelelim aksam yaklasiyor ve ben halen daha kamp malzemeleri satan bir dükkan bulamiyorum. Karnım inanılmaz derecede acıkmış durumda ve bu aclik artikyuruyus tempoma, hal ve hareketlerime yansiyor. İyice yavaşlıyorum, suurumun kapanmasi icin beni hem oyaliyacak hem de yormayacak konulara odaklanmaya calisiyorum. Moralimi hep yuksek tutmam, cok buyuk bir problem olsa dahi, hic bir sey yokmus gibi gezmeye, gormeye ve yaptigim gezintiden keyif almaya devam etmem lazim. Sehir meydanında cocuklar için düzenlenen bir yangın tatbikatı yeterince ilgi çekici. Onlari seyre dallip hem dinlenebili, hem de seyretmesi keyifli bu etkinlikten guzel fotograf kareleri cikartabilirim.


Eski ve yeni model iftaiye araçları aynı anda sergileniyor ve cocuklara yangın tüpü, yangın musluğu gibi seylerin nasıl kullanılacağı, duzenlenen tatbikatlar ile, eğlenceli oyunlar ile uygulamalı olarak gösteriliyor....Ancak artik vakit kaybetmemeliyim. Acilen kamp malzemeleri satan bir yer bulmalıyım! Özetle tüm bir gunü, sehrin gezilesi pek zevkli olmayan, tarihi merkeze uzak, ancak mağaza ve çeşitli dükkanların daha cok olguyu kısımlarinda yuruyerek gecirdim. Sonunda kamp malzemesi satan bir yer bulduğumda hava kararmak ve şuurum kapanmak uzereydi.


Adamda sadece iki adet vidali kartuş vardı ve tanesi 3,15 € olan bu kartuşların ikisini de kredi kartıyoa 6 Euro'ya aldım. Adam bana aynı gün başlamış ve merkeze 3 km kadar uzakta bir dağcılık fuarı olduğundan, yolculugum boyunca isime yarayacak malzemeleri burada ucuza bulabileceğimden bahsetti. O bunlari anlatirken aramizda keyifli bir sohbet ortami doguyordu. Ona yetersiz italyancam ve daha cok cizerek ne sekilde sokaklarda kaldigimi anlatmaya caliyordum. Sohbetin sonlarina dogru, dagcilik fuarina davet edildigini, ancak gitmeyecegini söyleyerek, kendisi için verilen ücretsiz davetiyeyi bana hediye etti.

1 yorum:

  1. kolay gele samet... ben bloğun bu tarafta reklamını hiç bir maddi - manevi desteği reddetmeyerek yapıyorum, senden de daha çok yazı bekliyoruz. ölmeden dön.bir de mailine bak.

    YanıtlaSil